4 Ekim 2007 Perşembe

3 Ekim 2007 Çarşamba

1 Ekim 2007 Pazartesi

TARİH VE MİLLET

TARİH VE MİLLET

Bugün tarihin derinliklerine baktığımızda buradaki insanlar her zaman asker olma vasfı içindedir ve ömürleri boyunca askerlik onların bedenlerine ,ruhlarına işlemiş ki havası,toprağı ve doğası gibi sert mizaçlı insanlar olmuşlardır.
Bugün kimse bu medeniyet köküne inmemektedir, kimse gerçekleri görmek istememektedir. Çünkü gerçekler bazılarının suratına bir tokat gibi çarpıp geçecektir ve arkasına hiç bakmayacaktır. O bazılarına göre bu gerçekler yalandır. Çünkü onların çarpıtılmış gerçekleri,yollarından sapmış davaları vardır ve bu gerçekler o davalara ihanet olacaktır. Ve ihanetin itiraflarını çıplaklığıyla ortaya çıkaracaktır.
Artık İskender’in zamanı değil,Helen cumhuriyetinin hiç zamanı değildir. Bugün İskender’in yaptığı bu seferi hazırlayan ana nedenlerle dolu Gılgames’ın ülkesinin zamanındır.
Bugün Hamurabi’nin, Banipal’in zamanıdır. Kardeşi Enkidu ile aslan avına çıkmanın verdiği hazzı yaşayan Gılgames gibi bizim de onun mirasından haz alma vaktimizdir.
Medeniyetimizi yeryüzüne taşımanın vaktidir artık. Görülmeyeni görme vakti,bilinmeyeni ortaya sermenin zamanıdır. Eyüp ’a bugün sahip çıkmalıyız ve ona minnet duymalıyız. Eyüp belki bir İskender değildir ama bizim için İskender ‘den önemlidir.
Eğer İskender ’in yaptığının sonuçlarını biz bugün görebiliyorsak ve bunların sonuçları bizi etkiliyorsa her şeye en ince ayrıntısıyla bakmamız gerekecek. Çıkarcılığımızı,kendimizi,yakınlarımızı,milletimizi kayırmanın,diğer milletlerden üstün görmenin zamanı değildir. Onlara eşit mesafeyle bakmalıyız. Yoksa gerçekleri görmemiz hiç mümkün olmayacaktır.

Yeryüzünde temsil hakkı olarak isminizin çatısı altında bir devlet olmayabilir ama hiç önemli değil. Çünkü tarih insanlığa göstermiştir ki büyük kültürler hiçbir zaman yok olmaya mahkum değildir yeter ki sizde kültürünüzü koruyacak onu savunacak güç olsun.

Küreselleşen,artık sınırların kalktığı,herkesin birbirine karıştığı,kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan koca bir köy olmuş bu dünyada önemli olan bizim insan olarak üstümüze düşen görevi yerine getirmemizdir. Nerden geldiğimizi unutmadan,kökümüze sarılarak,ama aynı zamanda hümanist bir birey olarak dünyaya hangi pencereden bakacağımızı veya kaç pencereden bakacağımızı artık öğrenmemiz gerekir ve buna göre bütün şartlarımızı oluşturmamız lazım.

Unutmayalım ki tarih bizimdir,millette bizizdir. O zaman tarihe ve millete adaletli bir şekilde yaklaşmamız ve öyle değerlendirmemiz gerekmektedir. Bunu yaptığımız ölçüde başarılı olabiliriz aksi takdirde yeni Hiroşima’lar yeni Nagazaki‘ler bizi bekleyecektir ve böyle bir durumda da artık hem tarih hem millet hem de dünya için çok geç olacaktır.

Ünal Çağabey